
O günden bu yana her yıl 1 Temmuz’da kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, sadece geçmişe saygı değil, denizlerimize ve mavi ekonomimize sahip çıkmanın da bir sembolü.
Peki bu tarihî kazanım, Kruvaziyer sektörü açısından ne ifade ediyor?
Kruvaziyer turizmi için kabotaj neden stratejiktir?
Kabotaj hakkı, bir ülkenin kendi limanları arasındaki deniz taşımacılığını sadece kendi bayrağını taşıyan gemilere tahsis etmesidir.
Yani iç sularda, kıyı ötesi ve kıyı limanlar arası yolcu ve yük taşımacılığının millî kontrol altında olmasıdır.
Bu bağlamda, kruvaziyer turizmi için kabotaj sadece bir hukuki düzenleme değil; aynı zamanda:
Türk bayraklı kruvaziyer işletmeciliği için bir teşvik,
Liman kentlerimizin turizm ekonomisine entegrasyonu,
Türk deniz emekçilerinin istihdam güvencesi,
Kruvaziyer rotalarının ulusal çıkarlar doğrultusunda tasarlanabilmesi,
Ve en önemlisi de mavi vatan vizyonunun ekonomik bir parçasıdır.
Türkiye, Doğu Akdeniz’in doğal kruvaziyer üssü olabilir
2024’te Türkiye’nin uğrak liman yolcu sayısı 1.5 milyonu aştı. 2025 Mayıs ayı itibari ile kruvaziyer gemisi ile toplam gelen turist sayısı yaklaşık 438bin kişidir.
Kuşadası, İstanbul, Bodrum, Çeşme ve Antalya gibi limanlarımız kruvaziyer turizminde rekabetçi hale gelirken, yerli ve yabancı operatörler için önemli duraklara dönüştü.
Ancak burada kritik soru şudur:
Yalnızca bir uğrak ülkesi mi olacağız, yoksa operasyon üssü mü?
İşte bu ayrımı belirleyecek olan unsurlardan biri de kabotaj politikamızdır.
Milli kruvaziyer operatörü, milli denizcilik vizyonunun parçası olmalı
Geleceğe dönük hedeflerimiz arasında yerli Kruvaziyer gemilerinin inşası, Türk bayraklı gemilerle iç hatlarda düzenli rotalar ve Türk mürettebatın ana kadro haline geldiği bir kruvaziyer endüstrisi yer almalıdır.
Bu hedefler, kabotajın koruyucu şemsiyesi altında daha sağlıklı filizlenecektir.
Devlet destekli teşvikler, kamu-özel iş birliği projeleri ve denizcilik eğitim kurumlarının Kruvaziyer odaklı müfredatlarıyla bu sektör güçlendirilebilir.
Son Söz
Kabotaj, sadece hukuki bir hak değil; denizle var olan bir milletin kendi kaderini kendi rotasıyla çizme iradesidir.
Bugün Kruvaziyer turizmi gibi yüksek katma değerli alanlarda rekabet gücü kazanmak istiyorsak, bu hakkın değerini her yönüyle kavramalıyız.
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlu olsun.
Mavi yolculuklarda da egemenlik, ancak kendi bayrağımızla mümkündür.