Cruisera, Kurban Bayramı’nda Kuzey Avrupa, Hollanda ve
Belçika turuyla unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 18 Ağustos’ta başlayacak olan M/S Bellejour
gemisiyle 7 gece 8 günlük program 25 ağustosta son buluyor. Turun başlangıç noktası
ise renkli bir kent olan Amsterdam.
Program detayları ise şöyle;
1.Gün İSTANBUL – AMSTERDAM / HOLLANDA
06.00 İstanbul Atatürk
Havalimanında Dış hatlar Cruisera standında buluşma.
10.25 TK1957 ile Amsterdam’a hareket.
13.10 Amsterdam’a varış ve kısa bir
şehir turu.
15.00 Gemiye varış, kabinlere yerleşme
ve serbest zaman.
16.00 Ekstra Tur tanıtımı.
Amsterdam
Olağanüstü tabiatı,
laleleri, yel değirmenleri, ahşap çarıkları, kanalları, bisikletleri ve tarihi
binaları ile ünlü, hareketli ve renkli bir başkent Amsterdam. Burada sınır yok, sıradanlık yok, bol bol eğlence
var, özgürlük var. İsmini Amstel Nehri’nden alıyor. Ünlü su kanalları
ile küçük adalara bölünen Amsterdam 12. yüzyılda Amstel nehrinin kıyılarında
bir balıkçı köyü olarak kurulmuş. Bugün şehirde 180 farklı ülkeden insan yaşıyor, bu anlamda dünyanın
en çok kültürlü kentlerinden biri haline gelmiştir. Açık ve hoşgörülü bir
toplum olarak karakterini koruyor, bu sayede dünyanın dört bir tarafından
ziyaretçilerini cezbediyor. Avrupa’nın ilk 10 turistik kentinden biridir.
2.Gün AMSTERDAM / HOLLANDA
Serbest zaman veya dileyen
misafirlerimizle ekstra olarak düzenlenecek olan Zaanse Schans ve Volendam Extra
turuna katılabilirler.
3.Gün ROTTERDAM / HOLLANDA
06.00 Rotterdam’a
varış.
Rotterdam
İsmini Rotte Irmağı’ndan almaktadır. Bir liman kentidir. Avrupa’nın en büyük,
Dünya’nın ise ikinci en büyük limanına ev sahipliği yapar. Hollanda’nın
Amsterdam’dan sonra nüfus olarak ikinci büyük şehridir. Modern mimarisi şehrin
en ilgi çekici unsurlarından biridir, çoğu Avrupa şehrinin aksine şehre
damgasını vuran ortaçağdan kalma gotik yapılar değil, post modern binalar,
geometrik desenler ve ilginç köprülerdir. Avrupa’nın New York’u gibidir.
Mimarinin yanı sıra kültür ve festival şehridir. Festivalsiz ay geçmeyen
şehirde ülkenin ve hatta Avrupa’nın en iyi müzelerine ve sergilerine rastlamak
mümkündür. Dünya mutfağına ait birçok tadı
bulabilirsiniz, özellikle deniz mahsulleri ile adından söz ettirir. Rotte
Nehri’ne olan konumu, denizcilik mirası, Erasmus Üniversitesi, üstün mimari
dokusu, kültürel ve canlı yaşam olanakları ile akıllara kazınmış bir şehirdir.
4.Gün GENT / BELÇİKA
Gent, Brüksel ve Brugge arasında, Belçika’nın Flemenk bölgesinde yer
alıyor. Kentin isminin Kent dilinde “iki nehrin kesiştiği yer” anlamında
kullanılan Ganda kelimesinden geldiğine inanılıyor. Lys ve Scheldt nehirleri.
Gent, Avrupa’nın en iyi vejetaryen
mutfağına sahip şehri. Bu şehirde Belçika’nın meşhur dörtlüsü waffle, bira,
patates ve çikolatalarını tadabilirsiniz. 11-16. yüzyılda Avrupa’nın en
büyük şehirlerinden biri olmuş ve altın çağını yaşamıştır. Gent, tarihi bir şehir, bugün çağdaş bir
kenttir. Ortaçağ dönemine ait kuleler, surlar, köprüler, müzeler, katedraller
ve meydanlar… Gent’de keşfedilecek çok yer vardır.
Gentliler şehirlerinin üç ünlü kulesi ile övünürler. Birincisi St. Bravo
Katedrali (Ünlü Flaman ressam Jan Van Eyck’nın eseri Mystic Lamb’a ev sahipliği
yapmaktadır.) İkincisi Belfry Çan
Kulesi, üçüncüsü St. Nicholas Kilisesi.
5.Gün BRÜKSEL / BELÇİKA
Avrupa Birliği’nin ve çikolatanın başkenti Brüksel. Brüksel’de hangi mevsim
olursa olsun yağmur eksik olmaz. Özellikle kış ayları hava o kadar çok soğuk
olur ki, hikâyeye göre Belçika çikolatasının bu kadar güzel olmasının sebebi
yıl boyu kötü olan havalarmış, mutsuzluk yayan havalara çare olmak…
Brüksel’in diğer önemli tatları midye, waffle ve patates kızartması. Sanat
ve kültür aktiviteleri ile turist çeken Brüksel, Avrupa Birliği merkezlerine ve
NATO’ya ev sahipliği yapan bir Avrupa Başkenti. 1900’lü yıllarda Avrupa
savaşlarla çalkalanırken, tarafsız kalmayı başarmış bir kent, kısmen de olsa
tarihi yapılarını korumuş bir şehirdir.
6.Gün ANTWERP / BELÇİKA
Belçika’nın Flanders bölgesinde yer alan Anvers ya da Antwerp, aynı adı taşıyan Anvers idari ilinin başkenti ve bölgenin en büyük şehridir. Belçika’nın başlıca limanı olan Anvers Limanı, Avrupa’nın en büyük üçüncü limanıdır. Anvers, ismini Scheldt Nehri yakınlarında yaşayan ‘’Antigoon’’ adındaki bir devden alır. Efsaneye göre bu dev, nehirden geçen denizcilerden geçiş ücreti alır ve ona karşı gelenlerin ellerini kesip nehre atar. Daha sonra Silvius Brabo adındaki genç kahraman devin elini keser ve nehre fırlatır. Antwerpen Flamenkçe’de el fırlatmak anlamına gelir. Anvers, tarihi şehir merkezi, büyüleyici mimari yapıları ve dinamik yapısı ile keşfedilmeye değer bir kenttir. Görülmesi gereken yerler; Rubens Müzesi (Flaman ressam Peter Paul Rubens’in stüdyo olarak kullandığı evi, müze olarak ziyarete açılmıştır.) Plantin Moretus Müzesi, Meryem Ana Katedrali, Anvers Tren İstasyonu.
7.Gün DORTECHT – AMSTERDAM / HOLLANDA
Hollanda'nın en eski şehrini ziyaret edin ve bu kentin zengin tarihini
suyla anmak için sayısız eser ve müzelerden antik depolardan ve sokaklarından
geçerek görkemine tanık olun.
Dordrecht, Hollanda'nın güneybatısında bulunur, ülkenin en eski şehirlerinden biridir. Merwede,
Noord ve Ouwe Maas gibi nehirlerle sulak bir alanda bulunan şehir, tahıl, şarap
ve ahşap ticareti yapan önemli bir ticaret kentidir. Dordrecht oldukça zengin
bir tarihi geçmişe sahiptir. Dordrecht'in eski şehir limanlarına, anıtlarına ve
müzelerine doğru yürüdüğünüzde şehrin zenginliğini bugün de açıkça
göreceksiniz. Amsterdam’a geç saatlerde varış
En geç gemiden saat 9 da çıkış işlemlerimizi yapıyoruz, Serbest zaman ve havaalanına transfer
YORUMLAR